Bugün size benim geç keşfettiğim ve keşke daha önce dinleseymişim dediğim mükemmel bir yetenekten bahsedeceğim zira kendisi tek kişilik dev bir orkestra gibi!
İlk olarak Tash'i Spotify'da gezinirken bir indie müzik listesinde görmüştüm ve ilk dinlediğim şarkısı "Cigarettes" olmuştu. Şarkıya ilk dinlediğim andan itibaren bayılmıştım.
Ardından yabanc bir dergide de albüm tanıtımını gördüğümde neden dinlemeyeyim ki dedim ve o gün bugündür albümünü kaç kez baştan dinlediğimi sayamadım.
Kendisinden biraz bahsedecek olursak;
Natasha yani bildiğimiz adıyla Tash Sultana 15 Haziran 1995 Avustralya Melbourne doğumlu. Henüz 3 yaşındayken dedesinin hediye ettiği gitarıyla müziğe başlıyor. Saksafon, trompet, flüt de dahil olmak üzere toplamda 20 farklı enstrümanı çalabilen Tash Sultana 17 yaşında aşırı doz uyuşturucudan geçirdiği atak sonucu aylar süren terapiye başlıyor ve daha sonra başka iş yapamadığı için sokaklarda çalıyor.
Canlı videolarını internete yüklemesinin ardından gelen başarıdan sonra Notion EP'si çıkıyor ve sonrası malum.
Şu anda dünya çapında konserler veren ve biletleri yok satan Tash'i ülkemizde de görmeyi çok istiyorum.
Özellikle canlı performanslarını izlediğinizde kendisinin müziğin içinde nasıl kaybolduğunu, nasıl tutkuyla ve hissederek söylediğini anlayacaksınız ve bir kez daha hayran olacaksınız diye düşünüyorum ki ben öyle olmuştum.
İlk canlı izlediğim performansı da "blackbird " dü ve mükemmeldi!
Albümdeki en sevdiğim şarkılara gelirsek; Big smoke ve blackbird kesinlikle favorilerimden.
Ancak; albümü baştan sona açıp dinlerseniz eğer şarkıların büyük bir uyum ve akış içinde ilerlediğini görürsünüz. Kendinizi kaptırmanız olası benden söylemesi.
Böyle çok fazla severek dinlediğim ve gerçekten hayran olduğum kişileri zaman zaman paylaşacağım.
Siz de bir şans verip dinleyin diyorum ve harika bi canlı performansla yazımı sonlandırıyorum.
0 Yorumlar
Lütfen konuyla alakalı fikirlerinizi belirtin...