The Beauty Inside Kore Dizi Yorumu

Dizi biter bitmez bu yazıyı yazmak istedim; çünkü zaman geçerse güzelim bir sahneden bahsetmeyi unutup diziye bu haksızlığı yapmak istemedim. (Vincent 'in The Beauty Inside şarkısı çınlıyor kulaklarda)

Dizi açıkcası ilk iki bölüm yavaş bir ritimde ilerlese de sonradan tempo o kadar artıyor ki kendinizi çok fazla kaptırıyorsunuz.

Sohbetlerin samimiliği, oyunculuğun sempatikliği insanı diziye çeken faktörlerden sadece birkaçı.

Eğer yazıyı okumadan izlememiş olanlar konusuna bakmak isterse tıklayabilirler:Konusu

Lee Min Ki'yi çok beğeniyorum ve bundan sonra da dramaların arasını açmaz umarım diyorum, adamın farklı bir cazibesi var tanımlayamadığım.

Seo Hyun Jin zaten Oh Hae Young olarak gönüllerimize girmişti bile.

Dizide bu ikilinin yanı sıra diğer karakterlerde mükemmeldi.

Detaylı yorumuma geçmeden önce kısa kısa dizinin güzel yanlarından bahsedecek olursam;

Bir kere ikinci kadın - erkek, aşk üçgeni beşgeni yoktu. Bu kesinlikle bir artı benim için. Gerilmeden ferahça izledim.

Dizideki kostümlere bayıldım. Her karaktere giyim tarzları mükemmel oturuyordu bence. Kimse sırıtmıyordu.

Zengin olan adamın annesinin gelini istememesi gibi bir durum ya da zengin adam - fakir kız olayı yok.

Dizideki karakterlerin hepsi güçlü ve kendi ayakları üzerinde durabilen karakterler ki bu da bence pek alışık olmadığımız bir durum.

Mutlu sonun final bölümünde son on dakikaya sıkıştırılmamış olması son iki bölüme yayılarak yapılması da güzeldi.

Dizinin müzikleri bir harikaydı zaten. Hepsine ayrı ayrı bayıldım, seçim yapamayacağım.

Tabi bir de en önemli faktörlerden birisi Kingkang ! O kadar tatlı bir köpekti ki ekranın içine girip ısırasım geldi! Dizinin yıldızlarından :)

Spoiler!

Dizide Han Se Gye'nin durumu bize dış güzelliğin her zaman önemli olmadığını vurguluyordu bir kez daha. Gerçi Seo Do Jae yüz körü hastalığından muzdarip olduğu için yüzünün şeklini zaten bilmiyordu; ama onu görmeden ona aşık oldu. Hatta bir ara Se Gye eski haline dönemeyip yaşlı bir adam olarak kalacağından korktuğunda önce cesaretini toplayamasa da sonradan Se Gye'nin yanında kalması gerektiğini farketti ve bu da başta dediğim olayı yineler nitelikteydi.

Se Gye'nin her değiştiğinde birilerine yardım etmesi, insanların yanında olması çok güzel detaylardı; çünkü normal Se Gye biraz o karakterlerden farklıydı ve bu aslında onun karakterinin oturmasını sağladı ve bazı şeylerin değerini anlamasını sağladı. Son bölümde de söylediği gibi bunları yaşaması gerekiyordu bu kadar sevebilmek ve insanların yanında olup yardım edebilmek için.

Se Gye'nin girdiği tüm karakterleri çok sevdim. Özellikle lise öğrencisi olduğunda Do Jae nin onu tıraş ettiği sahneye bayılmıştım.

Dizinin beni en çok üzen kısımlarından biri Se Gye'nin annesinin vefatıydı. Açıkcası böyle bir şey olmasını hiç beklemiyordum, fazlasıyla üzüldüm. Üstelik son anında annesinin kendi yüzünü görememesi de çok üzücüydü ama en azından annesi son anında onun gerçek benliğini anlayabilmişti.

Do Jae'nin Se Gye 'yi uçağa bindirip gökyüzünü gösterdikten sonra annesiyle selamlaşmasını söylemesi etkileyici sahnelerden biriydi. Do Jae gerçekten çok düşünceli ve özgüvenli bir karakterdi bence. Durumu ne kadar kötü olsa da kendinden vazgeçmemek için uğraşmıştı ve gerçekten çok etkileyici bir adam.

Woo Mi - Eun Ho - Se Gye arkadaşlığına bayıldım! Dizide bu üçlü çıkınca gülümsememe engel olamadım gerçekten çok samimilerdi. Sonunda Woo Mi'nin evlenmesine de çok şaşırdım,bence ters köşeydi.

Woo Mi' nin Se Gye için kaza yapması bu nasıl arkadaşlık dedirtti! Gerçekten günümüzde kim böyle bişey yapabilir gerçekten?

Eun Ho'nun kibarlığı , nazikliği ve tabi ki gülümsemesi... Daha üstüne diyecek bir şey yok bence.

Kang Sa Ra ile tanıştıktan sonra rahiplik hayalinden vazgeçerken üzülüp Se Gye'yle dertleşmesi de güzeldi. İnsanların hayalleri değişebilir bunun için kimse kimseyi suçlayamaz gerçekten de.

Eun Ho ve Sa Ra dizideki favorilerimden biri. Her sahneleri büyük merakla ve heyecanla bekledim izledim. İlk zamanlarda Eun Ho ' nun bütün part-time işlerinde karşılaşmaları çok tatlıydı.

Kang Sa Ra ' nın aslında hırslı kişiliğinin altında ne kadar minnoş olduğunu da Eun Ho sayesinde gördük.

Eun Ho'nun kadife çiçeği alıp geldiğinde Sa Ra'nın itirafı en sevdiğim sahnelerden biriydi.

Kang Sa Ra ' nın Do Jae ile ilişkileri de çok güzeldi. Üvey de olsa iki kardeş benziyorlar gerçekten de.

En çok eğlendiğim sahnelerden biri de;

Dizinin sevdiğim bir diğer tarafı Se Gye ve Do Jae ayrılığının fazla uzamadan bitirilmesiydi. Gerçekten diğer dizilerdeki gibi son iki bölüm ayırıp finalin son on dakikası kavuşmadıkları için çok sevindim.

Ayrıldıktan bir yıl sonra görüştüklerinde uyumları ve sahnenin açılarına tek kelimeyle bayıldım. Tam bir film sahnesi gibiydi.

Se Gye ' nin Do Jae için kazaklar örmesi çok şekerdi.

Do Jae ' nin asistanı çok sadık ve komikti. Bütün ailesini sevdim zaten.

Son bölümlerde en çok eğlendiğim sahnelerden biri :)

Son sahnede Se Gye yürürken tüm karakterlerinin görünmesi bence harika bir detaydı ve dizideki en iyi sahnelerden biriydi diyebilirim!

Keşke son bir kez de yine Eun Ho - Sa Ra çiftini görebilseydik çok sevdim kendilerini.

Ve tabi ki Kingkang!!! Dünya tatlısı.

Se Gye'nin resimlerle dolu odasındaki boş çerçeveye Do Jae ile fotoğraflarını asması da güzeldi. Çok yakışan bir çiftti gerçekten.

Se Gye'nin Cannes ' a gitmek için ağlayıp finalde filminin festivale gitmesine de çok sevindim. Dizi de küçük detaylar güzel bir şekilde bağlanmıştı.

Diziyle ilgili söylenecek çok fazla detay var ama siz en iyisi izleyip görün diyorum ve yazımı bitiriyorum. 

Kısacası dizi romantik komedi anlamında bekleneni verdi diyebilirim.

Bu diziyi özleyeceğim...

Not: Tüm resimler bana aittir. İzinsiz kullanmayınız.
Not: Destek olmak için blogtaki reklamlara tıklayabilirsiniz :)